Transparan kelebek Kanatların damarları arasındaki doku, diğer kelebeklerde bulunan renkli pullardan yoksun olduğu için cama benzeyen kanatlara sahiptirler. Kanatlarının opak sınırları koyu kahverengi, bazen kırmızı veya turuncu renklerden oluşur ve gövde rengi koyudur. Kanatlarının şeffaflığı, üç özelliğin kombinasyonundan kaynaklanır: Birincisi, kanatlarını oluşturan malzemeyle görünür ışığın düşük emiliminden, ikincisi, kanatlardan geçen ışığın az dağılmasından ve nihayetinde düşük yansıma Kanat yüzeyine çarpan ışık.
Bu geniş bant ve çok yönlü anti-yansıtma özelliği, kanat yüzeyinde duran nano sütunlardan kaynaklanır ve bu da olay ortamı (hava) ile kanat zarı arasında bir kırılma indeksi gradyan sağlar. Bu periyodik olarak düzenlenmemiş nano direkler Kanat yüzeyinde, yarıçapın yarıçapla bölünmüş yüksek bir en boy oranına (yarıçapa bölünerek) sahip olduğu, yarıçapların görünür ışığın dalga boylarının altında olduğu durumlarda. Ayrıca, pürüzsüz refraktif indeks gradyanından doğrudan etkilenen ve dolayısıyla geniş bant ve çok yönlü anti-yansıma özellikleri için rasgele bir yükseklik ve genişlik dağılımı vardır. Bu özellikler, nano direklerin tabanındaki kaidelerin varlığıyla daha da geliştirilir.
Çoğunlukla Orta Amerika'dan Güney Amerika'ya kadarki bölümde bulunurlar. Büyük mesafelere göç edebilirler. Lantana gibi ortak çiçekleri ziyaret eder, ancak yumurtalarını tropikal Solanaceae cins Cestrum'un bitkileri üzerine koymayı tercih eder. Yeşil tırtıllar bu zehirli bitkiler üzerinde beslenirler ve belki de dokularında depolanan ikincil kimyasal maddeler yoluyla predatörlere toksiktirler; Tırtıllı kimyasal özler, Paraponera clavata karıncaları için hoş karşılanmaz. Yetişkinlerin de toksik oldukları kabul edilmektedir, ancak toksisitesi esasen, nektarının pirolizidin alkaloidleri içerdiği çiçekleri besleyen erkeklerden kaynaklanmaktadır. Bu aynı alkaloidler erkekler tarafından feromonlara dönüştürülür ve dişileri çekmek için kullanılır.
Kelebek fosilleri yaklaşık 56 milyon yıl önce Paleosen'e kadar uzanıyor. İlk Lepidoptera fosilleri yaklaşık 190 milyon yıl önce (mya) olan Jura çağındaki küçük bir güve, Archaeolepis yelesi. Kelebekler güvelikten evrimleşti, bu yüzden kelebekler monofiletik iken (tek bir kadeh oluştururken) güve değildir. En yaşlı kelebekler Paleosen Molası veya Danimarka Kürk Oluşumundan gelmiştir. En yaşlı Amerikan kelebek Florissan Fosil Yataklarından Geç Eosene Prodryas persephone'dır.
Ekranlardan hayranlıkla izlediğimiz ünlü isimlerin nelerden korktuklarına çok şaşıracaksınız. Böcek korkuları olanlardan, en tuhaf korkulara kadar işte ünlülerin fobileri.
Nicole Kidman: Filmlerde king kong la bile içli dışlı olan ünlümüzün en büyük korkusu kelebekler, Bu korkusunu yenmek için bir keresinde tüm cesaretini toplayarak Kelebek sergisinin olduğu bir müzeyi dolaşmaya karar versede başaramamış. Bu korkusu öyle büyükmüş ki evinin giriş kapısında kelebek olsa evine giriş yapamazmış.
Scarlett Johansson: Güzelliği ve korkusuz aksiyon filmleri ile göz dolduran ünlümüzün en büyük korkusu Hamam böcekleri. Bu korkusunun kaynağının Bir sabah uyandığında yüzünde bir hamam böceğinin dolaştığını görmesi ve aynı zamanlarda ayakabısının içinden çıkması ile O günden beri en büyük korkusunun hamam böcekleri olduğunu açıklamış.
Justin Timberlake: Genç kızların gözdesi, Pop müziğin güçlü sesi Justin Timberlake yılan, örümcek ve köpek balığından çok korkuyormuş.
Megan Fox: Güzel oyuncunun korkusu halka açık yerlerde tuvaleti kullanmak. Bunu da şöyle açıklıyor Fox: "Her ne zaman biri tuvaleti kullansa ve sifonu çekse bütün bakteriler havada uçuşuyor. Bu bakteriler de bir şekilde size ulaşıyor."
Woody Allen: Korkmadığı şey yok. Gezegendeki her şeyden korkuyor demek hiç de yanlış olmaz. Hatta uzay boşluğundaki diğer tüm gezegenlerdeki her şey de diyebiliriz. İşte Allen'ın fobilerinden örnekler: Böcekler, Güneş ışığı, köpekler, parlak renkler, yükseklik, dar odalar, kalabalıklar, çocuklar ve kanser.
Keanu Reeves: Her filmi ile hayran kitlesini arttıran sinemanın karizmatik aktörü Keanu Reeves, sadece karanlıktan korkuyor.
Uma Thurman: Güzel oyuncunun kapalı yerde kalma korkusu var. Uma, "Kill Bill"deki tabut sahnesinin çekimlerinde ecel terleri dökmüş.
Orlando Bloom: Yüzüklerin efendisi efsanesinin en yakışıklı Elf'i en büyük korkusunun domuzlar olduğunu açıklamış.
Alfred Hitchcock: Sinema seyircisini germeyi çok seven beyazperdenin efsane yönetmenlerinden Alfred Hitchcock ise hayatta olduğu sürece en çok neden korkmuş biliyor musunuz: Yumurtadan.
Stephen Spielberg: Efsanevi yönetmen Stephen Spielberg böceklerden korkuyor.
Yaşam alanlarımızda sıklıkla görebileceğimiz böcek türlerinden korksakta dünya üzerinde insanlıktan çok daha uzun zaman önce hüküm sürdüklerini unutmamak gerekiyor.
BBC'ye yaptığı açıklamada, insanlara şifa dağıtmak adına sıradışı yöntemler kullandığını söyleyen Güney Afrikalı bir papaz olan Lethebo Rabalago, böcekleri öldürmek için kullanılan ilacı cemaatindekilerin doğrudan gözlerine ve vücutlarının çeşitli yerlerine sıkıyor. Rabalago, böcek ilacını sıktığı bir kadının gözündeki enfeksiyonun geçtiğini ve kadının "Tanrı'nın gücüne inandığı için durumunun çok iyi olduğunu" belirtti. Limpopo bölgesindeki bir kiliseyi yöneten Papaz Rabalago, yapılan bu sözde tadavileri Facebook ve Twitterda da paylaşıyor. Kendini peygamber gibi gören papaz Rabalago böcek ilacıyla HIV ve kanseri de tedavi edebildiğini savunuyor. Kullandığı böcek ilacını üreten firma ise yaptığı yazılı açıklamada, "Bizim yada herhangi bir böcek ilacını insanların yüzüne sıkmanın güvenli olmadığını açıkça söylemek istiyoruz. Ürettiğimiz böcek ilacı, kutuda gösterilen böcekleri öldürmek için tasarlandı ve kutuda da uyulması gereken çok açık kurallar yazıyor" dedi. Şirket ayrıca, böcek ilacını kullanmasını durdurmak için Rabalago'ya ulaşmaya çalıştıklarını açıkladı.
Bu haberden etkilenip etkilenmediğini bilemediğimiz bir benzeri olayda ülkemizde yaşanmıştı. Elazığ Sivrice İlçesi Gözeli Köyü’nde çobanlık yapan Aydın Kıyak’ın, hayvanlarını otlatırken boğazına sinek kaçtı. Büyük rahatsızlık yaşayan Kıyak, bu durumunu ev sahibi ve yakınlarıyla paylaştı. Kıyak’ın ev sahibi de 65 yaşındaki Aydın kıyak'ın boğazına kaçan sineği öldürmek için kendisine tarım ilacı vererek suyla karıştırıp içmesini istedi. Sonradan tarım ilacı olduğu ortaya çıkan bu ilacı içen Kıyak, bir süre sonra rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldı. Burada midesi yıkanıp, panzehir verilen Kıyak, yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı.